Nedim Amca Beni Götten Sikti



Babamın Arkadaşı Nedim Amca  Nedim Amca babamın evimize sık girip çıkan bir arkadaşıydı. Yani ilişkileri yalnızca iş konusunda değildi. Değişik bir adamdı. Onun bana babamın diğer arkadaşlarından daha farklı bir gözle baktığını ilk farkettiğimde, nedenini tam bilmediğim bir biçimde çok heyecanlanmıştım. Gözleri her fırsatta üzerimdeydi. Özellikle de bacaklarıma bakıyordu.

Bu da daha çok yaz aylarında oluyordu tabii. Çünkü çoğunlukla şortlar filan giyiyordum, çıplak ayak
dolaşmaya bayılıyordum ve Nedim Amca’nın bakışları her fırsatta üstümde oluyordu.19 yaşımı tamamlamama 3 ay kalmıştı ki, dananın kuyruğu koptu. O yaz Temmuz’da; annem, babam ve ben bir kaç haftalık bir tatil yapmak için Çeşme’ye, Nedim Amca’nın yazlık evine gittik.


Bildiğim karadarıyla babamdan bir yaş küçüktü Nedim Amca. Yani o sıralar 46 yaşında filan olmalıydı. Orta boylu ve hafif göbekli biriydi aslında. Ama saçı filan dökülmemişti. Evlenmiş ve ayrılmış olduğunu biliyordum ama karısını hiç görmemiştim.

Ya da en azından onu hatırlamıyordum, ne bileyim. İlk hafta çok güzel geçti. Anneme ve babama çaktırmamaya çalışarak, hep Nedim Amca’nın gözleri önünde olmaya çalışıyordum. Israrla da bir yıl önceki bikinimi giyiyordum. Tabii biraz küçülmüştü bu. Ama bu nedenle de, kendimi ona daha iyi gösterebildiğimi düşünüyordum.

 Denize sıfır bir villaydı Nedim Amca’nın evi. Kendi küçük bir plajı bile vardı. Böyle olunca da, dört kişilik bir özel bir cennet gibi görünüyordu gözüme. Bir de her gün gelip giden bir hizmetçi vardı ama. 4-5 saat kalıyor, temizlik yapıyor ve yemek pişiriyordu.

Neyse konumuz bu değil. İlk defa orada, Nedim Amca’nın üstünde nasıl bir etki yarattığımın farkına vardım. Ben yerde büyük bir havlunun üzerine yatmış güneşleniyordum, o da bir kaç metre uzağımda bir şezlongda oturuyordu. Gözleri yine heryerimde dolaşıyordu tabii. Ben de onun her hareketini dikktatle izliyordum.

 Ama koyu renkli güneş gözlüklerim nedeniyle o bunun farkında değildi. Birden gözlerim onun şortunun önündeki kabarıklığı yakalayıverdi. Heyecanımdan ölecektim neredeyse. Bunun ne anlama geldiğini anlamıştım. Bana bakarak tahrik oluyordu. Bunun bana nasıl bir duygu verdiğini anlatamam. İlk haftayı sanki bir rüya alemindeymişim gibi geçirdim yani.

Artık her fırsatta Nedim Amca’nın kasıklarında bir kabarıklık yaratabilmek içir çırpınıyordum adeta. Sonra babamın İstanbul’da bir işi çıktı. Annem de bunu fırsat bildi ve üçümüzün tatile bir hafta ara vermemiz ve hep birlikte İstanbul’a gidip, sonra yine geri dönmemiz kararlaştırıldı.

 Bu hiç hoşuma gitmemişti. Ama yıpalacak bir şey de yoktu. Pazar günü annem ve babamla bir haftalığına İstanbul’a gidecektim işte. Cumartesi günü bir aksilik oldu. Denizden çıkmaya çalışırken, sağ ayak bileğimi burktum. Bayağı canım yanmıştı ve topalllıyordum. Annem biraz endişelendi tabii. Önce beni bir doktora ¤¤¤ürdüler ve bir kaç gün kesin dinlenmem gerektiğini öğrendik. İyi de biz ertesi günü İstanbul’a gidiyorduk.

 Çözümü Nedim Amca buldu ve annemle babama beni orada bırakmalarını, kendisinin benimle ilgileneceğini söyledi. Bu teklif nasıl hoşuma gitmişti anlatamam. Annamin hafif kararsız halinin üstesinden gelebilmek için daha çok topallamaya başladım birden.

Neyse uzatmayalım, sonunda annemle babam gittiler ve ben de Nedim Amca’yla kaldım. Tabii yalnız değildik evde. Hizmetçi de vardı. Ama öğlenden sonra 4 gibi gitti kadın. Ben içeri girmiş, salondaki divanın üstüne uzanmış televizyon seyrediyordum.

O zamanlar şimdiki gibi plazmalar filan yoktu daha. Ama Nedim Amca’nın dev gibi büyük bir Sony televizyonu vardı. Üstümdeki giysileri de, bugünkü gibi hatırlıyorum. Beyaz bir penye şort ve siyah bir t-shirt. Hepsi bu işte.

 Hava iyice sıcak olduğu için bunların altına da hiç bir şey giymemiştim. Yalnızca sağ ayak bileğimde sarılı elastik bir bandaj vardı. Bir süre sonra Nedim Amca da geldi ve başka yer yokmuş gibi benim uzandığım divanda ayak ucuma oturdu. Bir süre havadan sudan konuştuk. Yine gözleri her yerimi didik didik ediyordu. Bileğimin nasıl olduğunu sordu. Sonra da bakmak istedi ve bandajı çözmeye başladı.

Böyle bana dokunduğunu hissetmek beni beklediğimden de çok heyecanlandırmıştı. Sonra hafif hafif masaj yapmaya başladı bileğime. Adeta büyülenmiş gibiydim. Bu nedenle ne zaman yaptığını farkına varamadım ama bir de baktım ki Nedim Amca benden tarafa kaymış ve sağlam ayağımı da kucağına almıştı.

Bir taraftan da biraz havaya kaldırdığı bileğime masaj yapmayı sürdürüyordu ama alanı bayağı genişletmişti bu arada. Sadece bileğime değil, tüm ayağıma ve bileğimin üst tarafına doğru masaj yapıyordu artık.

Ve ben de, nedenini tam anlayamadığım bir biçimde müthiş hoşlanıyordum bundan. Sonra kucağındaki sağlam ayağıma sıcak ve sert birşeyler değmeye başladı. Uçuyorum sandım o zaman. Deniz kenarında farkettiğim o kabarıklık şimdi ayağıma dokunuyordu.

 Kazayla olmuş gibi ayağımı biraz oynattım ve tam onun üstüne getirdim. İkimiz de bir süre öylece kaldık o zaman. Sonra Nedim Amca hiç beklemediğim bir şey yaptı ve elindeki ayağımı yüzüne yaklaştırıp bir öpücük kondurdu üstüne.

Elimde olmadan kıvranmaya başladım o zaman. Nedim Amca’nın yüzünün bir tuhaflaştığını da farkediyordum. O zamana kadar hiç görmediğim bir ifadesi vardı. Burun kanatları açılıp kapanıyordu. Benim itiraz etmediğimi hemen farketmişti tabi. Artık ayağımın her yerini öpmeye başlamıştı.

Ama orada da durmadı ve ayak parmaklarımı tek tek ağzına alarak emme başladı ve ben de koptum bu arada. Karnımın içinde yangın çıkmış gibiydi sanki. Müthiş bir şeydi. Gözlerimi kapadım ve kendimi iyice bıraktım o zaman.

 Ne kadar sürdü bu bilmiyorum ama, ayağım emile yalana vıcık vıcık olmuştu neredeyse. Ben de artık gözle görünür bir şekilde kıvranıyordum divanın üstünde. Bu arada kucağındaki ayağım kaymış ve yere inmişti. Onu tekrar yukarı kaldırıp kucağına, şortunun altında giderek büyümüş olan kabarıklığın üstüne koymak istiyordum ama, kıvranmaktan bunu yapamıyordum.

Bir taraftan da Nedim Amca’nın öbür eliyle bir şeyler yaptığını farkediyordum ama ne yaptığını bilemiyordum. Başka hiç bir şeye ilgi gösteremiyecek kadar kaptırmıştım kendimi, elindeki ayağıma yaptıklarına. Sonra birden ayağımı kucağına bırakıverdi Nedim Amca. İşte o zaman az önce ne yaptığını anlayıverdim birdenbire.

 Şortunu indirmişti kaşla göz arasında ve tükürükleriyle vıcık vıcık yaptığı ayağım, şimdi doğrudan o aklımın takılı kaldığı şeye, yani sikine değiyordu. Ateş kadar sıcaktı. Taş kadar da sert. En azından bana öyle geliyordu. Ama rahat durmaya niyeti yoktu Nedim Amca’nın.

Elini uzatıp yere kaymış olan sol ayağımı çekti yukarı hemen ve ayak bileğimden tutup bu sefer aynen öbürüne yaptığı gibi onun parmaklarını öpmeye yalamaya, teker teker ağzına alıp emmeye başladı. İpin ucunu kaçırmıştım tabii. Aslında bana ne olduğunu tam anlıyamıyordum ama, olağanüstü güzel bir şey olduğunun farkındaydım. Karnımın içinde hissettiğim ateş adeta bir yangına dönüşmüş gibiydi. Sonra inlemekte olduğumu farkettim.

 Bu bana çok çarpıcı geldi. Sanki başka birinin inlemelerini dinliyor gibiydim ama aslında kendi inlemelerimi dinliyordum. Sonra o ayağımı da kucağına indirdi Nedim Amca. Şimdi iki eliyle iki ayağımı tutmuştu ve hala bakmaya cesaret edemediğim sikini ikisinin arasına, tabanlarımın çukur yerlerine denk gelecek şekilde sıkıştırmıştı.

Peşinden de ayaklarımı yukarı aşağı oynatmaya başladı siki boyunca. Allahım ayaklarımı sikiyordu. Vücuduma değen ilk sik ayaklarımı sikiyordu. Her yerimden önce ayaklarımın bekareti gidiyordu.

 Bu ne kadar sürdü bugün bile bilmiyorum. Birden ayaklarımın arasındaki o yakıcı sertliğin nabız gibi atmaya, kasılmaya başladığını hissederek gözlerimi açtım. İyi ki de açmışım. Bu sayede havaya bir sütun gibi fışkıran o beyaz sıvıyı görebilmiş oldum. Yükseldi yükseldi ve sonra da tekrar aşağı düşmeye başladı.

Aynı anda ikinci sütunun fışkırdığını gördüm ve hemen peşinden de o ilk salvo bacaklarımın alt kısımlarına döküldü. Kaynar gibiydi sanki. O anda da ip koptu bende. İçimde bir şey patlamıştı sanki. Çırpınıyordum. Dünyaya geri döndüğümde Nedim Amca başucumda ayakta duruyordu. Belden aşağısı çıplaktı. Siki sertliğini kaybetmiş gibi görünüyordu ama, hala çok büyük göründü gözüme. Elimden tutup beni de kaldırdı ve birlikte banyoya gittik.

Şortumu ve t-shirt’ümü çıkarttı sonra da kendi gömleğini. Bu arada ben de şortumun ağının sırıl sıklam bir hale gelmiş olduğunu farkettim. Sanki çişimi kaçırmışım gibiydi. Yine elimden çekti beni ve birlikte duşun altına girdik. Sıcak suyun altında ne kadar kaldığımızı da hatırlamıyorum. Ama onun sabunlu ellerinin her yerimde dolaştığının farkıdaydım. Özenle yıkıyordu beni. Ellerinin, parmaklarının değmediği hiç bir yerimi bırakmıyordu ve ben yine kıvranmaya başlamıştım.


Sonra duştan çıktık ve bu sefer de özenle kuruladı beni. Siki yeniden büyümüş, kocaman olmuştu. Çok büyük görünüyordu gözüme. Gördüğüm ilk sikti bu. Sonunda yine elimi tutup doğruca kendi yatak odasına ¤¤¤ürdü beni. Ayak bileğimin ağrısını bile hissetmiyordum artık. Heyecanım yeniden son noktasına çıkmıştı. Beni bayağı geniş yatağın ortasına yatırdı Nedim Amca. Ayakta durmuş beni seyrediyordu.

 Gözleri öyle garip bir ışıkla parlıyordu ki, adeta ürpermeme neden oluyordu bu. Ama öyle korkudan kaynaklanan bir ürperme de değildi bu. Nedenini tam anlayamadığım, sadece müthiş güzel olduğunu kavradığım türden bir ürpermeydi işte. Bu arada ben de onu seyrediyordum. Daha doğrusu sikini.

Öyle yukarı doğru kıvrık duruyordu. Başı neredeyse morarmış gibi görünüyordu. Ucunda bembeyaz bir damla belirmişti. Sonra o da geldi yatağın üsüne. Dizlerinin üstünde duruyordu. Saçlarımdan başla¤¤¤¤¤ beni okşamaya girişti. İşin en ilginç tarafı da, ta en başından beri birbirimize tek bir kelime bile söylememiş olmamızdı bu arada. Konuşmaya hiç gerek kalmamış gibiydi sanki. Yine kıvranıyordum okşamalarının altında. Yani bir anlamda vücudum ona gereken tüm sözleri söylüyor gibiydi sanki.

Ama eğilip memelerimi öpmeye ve yalamaya başladığı zaman, ağzımdan çığlığa yakın bir “ah” kaçtı yine de. Bu da Nedim Amca’nın iyice saldırganlaşmasına neden oldu yalnızca. Yine ne kadar olduğunu bilemediğim bir süre boyunca, tepeden tırnağa öptü, yaladı, emdi her yerimi. Kısacık bir süre sonra yine o patlama duygusunu hissettim karnımın içinde. Sonra da, giderek kısalan aralıklarla tekrarlanmaya başladı bu.

Bıyıkları tenime değdikçe delirecek gibi oluyordum. Ama asıl ip, bacaklarımı aralayıp dudaklarını yumuşacık tüylerin arkasına saklanmaya çalışan amımın dudaklarına yapıştırdığında koptu. Dili ani bir hareketle hafifçe içime girdiğinde ise kendimden geçtim. Gözlerimi yeniden açtığımda, yatakta bağdaş kurmuş oturuyor ve beni seyrediyordu Nedim Amca. Kendime geldiğimi farkedince, beni yüzüstü çevirdi yatakta ve bu sefer de ensemden başla¤¤¤¤¤ yeni bir saldırıya girişti.

Yine öpüyor, yalıyor, emiyordu. Ayaklarıma kadar indi ve sonra tekrar yukarıya kalçalarıma çıktı. Sanki beni yemeye çalışan bir yamyam gibiydi. Sonra da başını, iki eliyle tutup birbirinden ayırdığı kalçalarımın arasına gömüverdi birden. Dili götümün deliğine ilk değdiğinde ölüyorum sandım. Yalamaya başladı.

Sonraki yıllarda bunun benim ilginç bir özelliğim olduğunun farkına vardığım için artık hiç şaşırmıyorum ama, o anda götümün Nedim Amca’nın dilinin altında açılmaya başladığını hissetmek bana gerçekten de şaşırtıcı geldi. İnanılmaz bir zevk alıyordum. Kalçalarımı yataktan yükseltip götümü o aklımı başımdan alan dile daha fazla bastırmaya çalışıyordum.

Sonunda beni delirten o dil içime hafifçe girdiğinde ip bir daha koptu. Kendimi tutamıyordum artık. Yine kendimden geçtim. Bu sefer tekrar toparlandığımda, hala yüzüstü yatıyordum yatakta. Nedim Amca’nın bu sefer de eli bacaklarımın arasındaydı. Parmakları, amımın dudaklarıyla götümün arasında gidip geliyordu. Sonunda parmağını içime yavaşça soktuğunda, iyice kayganlaşmıştı götüm.

Hiç acımadı canım. Aksine götüm yine kendi kendine açılıyordu. Sonra o parmak yavaş hareketlerle girip çıkmaya başladığında ise, tekrar delirme noktasına geldim. Sanki götüm sikilmek için sanki yalvarıyordu Nedim Amca’ya. Fazla beklektemedi beni. Önce iyice araladı bacaklarımı, sonra da üstüme çıktı. Başımı yastığa gömmüş öyle bekliyordum. Ama sikinin başı ¤¤¤üme değdiği anda ölüyorum sandım. Artık bekleyemiyordum.

Kalçalarımı ani bir hareketle Nedim Amca’nın karnına bastırdım, aynı anda da ¤¤¤üm iyice açıldı ve sikinin başı içime giriverdi. Zangır zangır titriyordum. ¤¤¤üm bir sıkışıyor bir açılıyordu. Bu nedenle de, Nedim Amca hiç bir şey yapmadığı halde, ben onu bir dışarı itiyordum bir içime alıyordum.

Girip çıkan sadece sikinin o gözüme çok büyük görünen başıydı. Götüm, adeta okşuyordu onu. Birden alev alev kesildi içim. Fazla dayanamamıştı Nedim Amca. Belini getiriyordu. İlk defa içime erkeklik sıvıları fışkırıyordu.

Vücudum bu müthiş zevkle ilk defa tanışıyordu. Götümü veriyordum Nedim Amca’ya. Ve ben de sanki gökyüzüne çıkmış gibiydim. Sonra müthiş birşey oldu. Götüüm içine fışkıran bellerle artık iyice kayganlaşmış olmalıydı ki, öyle kendiğiniden kapanıp açılırken bir anda olduğu gibi giriverdi içime Nedim Amca’nın siki. Köküne kadar hem de. Taşakları kalçalarıma yapışıverdi. Bu müthiş zevkin bitmesini istemiyordum hiç.

Bir taraftan da, tıpkı divanın üstünde, ayaklarımın arasında fışkırttıktan sonra olduğu gibi Nedim Amca’nın sikinin inmesinden korkuyordum. Bu nedenle de, ilk hareketlenen ben oldum. Kalçalarımı yukarı aşağı hareket ettiriyor, beni deli eden sikin içime hafif hafif girip çıkmasını sağlıyordum. Bu çabam etkili oldu.

Hiç yumuşamadı Nedim Amca’nın siki. Bir süre sonra da kumandayı eline aldı ve beni sikmeye başladı. Sikini götüme sokuyor, çıkarıyor, tekrar sokuyordu. Uzun uzun sikti beni. Bu arada kaç kere zirveye çıktığımın hesabını şaşırdım ben de. Yine çığlık çığlığa olmuştum.

 Nedim Amca ¤¤¤ümü sikti, sikti, sikti. Sonunda bir kere daha fışkırttı içime. Ama bu sefer karnımın içine dolmuştu o ateş kadar yakıcı sıvı. Ve ikimiz de bayıldık. Uyandığımda hava kararmıştı. Nedim Amca uyuyordu hala. Onu uyandırmadan, bir süre olup bitenleri düşündüm. Neler olmamıştı ki.

 Önce ayaklarımın bekaretini kaybetmiştim, sonra da götümün. İşin ilginci, bunun çok hoşuma gittiğini farketmemdi. Adeta gurur duyuyordum hatta. Bunları bana kocaman ve yaşlı bir erkeğin yapmış olması ise daha da hoşuma gidiyordu. Sonra Nedim Amca da uyandı. Birlikte kalktık yataktan. O ayağına yine bir şort geçirmişti ama ben giyinmek istemiyordum.

Nedim Amca’nın önünde çırıl çıplak dolaşmak bana büyük zevk veriyordu. Tekrar birlikte duş yaptık ama ben yine giyinmedim. Mutfağa gidip birlikte yiyecek bir şeyler hazırlarken de, sonra oturup yerken de, hep çırılçıplaktım. Sonra da kalkıp onu elinden tuttum ve neredeyse çeke çeke tekrar yatak odasına ¤¤¤ürdüm.

 Daha istiyordum. Beni itip yatağa oturttu. Önümde ayakta duruyordu. Siki hafifçe kalkmış görünüyordu şortunun altından. Bu da beni telaşlandırıyordu biraz. Acaba artık onu yeterince tahrik edemiyor muydum? Onun yorulmuş olabileceğini aklıma bile getirmiyordum tabii. Bir süre beni seyretti Nedim Amca. Sonra şortunu çıkardı. Şimdi biraz daha kalkmıştı siki. Onu dibinden tutup bana iyice sokuldu ve yüzüme sürmeye başladı.

Bu benim yeniden uçmaya başlamama neden oldu yalnızca. Ben de elimi uzatıp tuttum onu. Sonra da, tümüyle içimden gelen birşeyi yaptım ve bana bu kadar büyük zevkler veren o şeyi öpmeye başladım. Bir anda canlandı sanki Nedim Amca’nın siki. Hızla kalkıyordu yine. Ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. Boğuk bir sesle “yala onu” dedi bana. Bir saniye bile tereddüt etmedim.

Dilim, o yine iyice morarmış baş kısmına ilk değdiği anda da, kontrolümü tümüyle kaybettim neredeyse. Ateş kadar sıcak, pamuk kadar yumuşak ve taş gibi sert bir şeydi bu. İnanılmaz uçurucu bir duygu veriyordu bana.

Üstelik ben yaladıkça daha da sertleşiyordu. Yine vıcık vıcık olmuştum ben de bu arada. Sonra dudaklarımı o aklımı başımdan alan sikin başına yapıştırıp emmeye başladım. Nedim Amca birden inlemeye başladı ve müthiş bir şey yaptı. Kalçaları öne doğru hareketlendiler ve sikini ağzıma sokuverdi.

Yine ne kadar sürdüğünü bugün bile kestiremediğim bir süreç başlamıştı. Nedim Amca sikini yavaş hareketlerle ağzıma sokup çıkarıyor, düpedüz ağzımı sikiyordu. Ben de müthiş bir zevk alıyordum bundan. İçimden geleni yapıyordum yalnızca. İstekle emiyordum.


Sonunda Nedim Amca derin bir homurtuyla ve tüm vücudu sarsıla sarsıla ağzımın içinde fışkırtmaya başladığında da, bir an için vazgeçmedim emmekten. O fışkırtıyor, ben büyük bir iştahla o ateş gibi sıvıyı yutuyordum. Tadı öylesine hoşuma gitmişti ki, hiç bitmesin istiyordum. Sonunda, hala adını tam koyamadığım o patlamayı bir kere daha karnımın içinde hissettim. Kendimi sırtüstü yatağa bıraktım.

 Bir daha uyandığımda sabah olmuştu. Yine ilk uyanan ben olmuştum bu arada. Nedim Amca da yanımda sırtüstü uyuyordu. Tabii aklıma ilk gelen gece kendimden geçmeden önce yaşadıklarım oldu. Sonuçta, ağzımın bekareti de gitmişti ve geriye tek bir yerim kalmıştı. Bu arada çişim de gelmişti. Kalkıp tuvalete gittim. Geri döndüğümde Nedim Amca’yı uyanmak üzere buldum. Hala sırtüstü yatıyordu ve siki kalkıp kocaman olmuştu. Bu beni birden inanılmaz heyecanlandırdı.

Acaba rüyasında beni mi görüyor diye düşündüm. Erkeklerin sabah uyanırken genelde böyle olduğunu elbette ki bilmiyordum daha. O nedenle hemen yatağa, onun yanına yattım ve elimi uzatıp sikini okşamaya başladım. Hemen uyandı. Beni gördüğü anda gözlerinden öyle bir ateş fışkırmaya başladı ki, bu bir anda bana da bulaştı.

 Elimi sikinden çekemiyordum bir türlü. Amım yine inanılmaz sulanmıştı. Artık sikini amıma sokmasını istiyordum Nedim Amca’nın. Ama bunu yapmayacağından da korkuyordum bir taraftan da. Birden kararımı verdim ve doğrulup onun üzerine çıktım ata biner gibi. Dizlerimi vücudunun iki tarafında yatağa dayamıştım. Siki hala elimdeydi ve alev alev yanıyordu. Ben de sikilmek istiyordum artık. Gerçek anlamda sikilmek.

Dizlerimin üstünde doğrulup sikini bırakmadan kalçalarımı onun kasıklarının hizasına getirdim. Yaklaşık bir yirmi santimlik mesafe vardı Nedim Amca’nın sikiyle amımınn arasında. Başımı eğip aşağıya baktım. Allahım amımdan şıpır şıpır sular damlıyordu. Yavaş yavaş oturmaya başladım. Sonunda Nedim Amca’nın siki ¤¤¤¤¤n dudaklarına değdi ve ben sanki beynim patlıyor sandım o anda.

 Bir anda bırakıverdim kendimi. Tek bir harekette, dibine kadar girdi içime. Biraz canım acımıştı ama o kadar büyük bir zevk alıyordum ki, bu acının hiç bir önemi yoktu. Sonra sarsıla sarsıla gelmeye başladım. Tüm kontrolümü kaybetmiş gibiydim. Üstüne uzandım Nedim Amca’nın.


Şimdi de o hareketlenmişti. Aşağıdan bastırarak sikini amıma sokup çıkarıyor ve beni zevkten delirtiyordu. İki eliyle kalçalarımı kavramıştı. Biraz kendimi topladığımda ben de hareketlendim. Artık gerçek anlamda sikişiyorduk. Deli gibi hem de. Sonra parmaklarından birinin götümle oynamaya başladığını hissedip daha fazla delirdim. Bir süre sonra da içime kayıverdi parmağı. O anda bir daha getirdim.

Hem de öncekilerden çok farklı bir biçim ve şiddette getirdim. Öpüşmeye başladık. İşin ilginci, en başından beri ilk defa öpüşüyorduk. Sonunda Nedim Amca’nın siki en dibimde fışkırmaya başladığında birden artık kadın olduğumu kavradım. Tohumlarını dolduruyordu içime. Bu bana o kadar müthiş geldi ki, yine kendimden geçtim.